Translate / Übersetzen / Traducir / 翻译

Samuel Beckett - GODOT'YU BEKLERKEN


Godot Nerede?

Absürt tiyatronun, hatta hiç kategorileştirmeden tiyatronun en bilinen, hakkında en çok konuşulan, hangi mesajın verildiği konusunda her kafadan farklı bir ses/yorum çıkan Beckett'in bu olağanüstü oyunundan benim aldığım mesaj ne mi?

• Godot denilen o şeyi (!) "aptalca" (*) beklemek yerine aklını kullan; varoluşumuza ve neden yaşadığımıza bir türlü anlam veremediğimiz, ne zaman sona ereceğini bilmediğimiz bu hayatta şu an için tek gerçek olan şeyi, "an'ı yaşa" (Carpe Diem) (#), hakkını vererek...

• Ne efendi ol, ne de köle, kendinin efendisi olmaktan başka... 

• Geçmişten ders al ve unutma ki tarih tekerrür etmesin ama hata yapmaktan ve yalnızlıktan da korkma...

• Dün geçti gitti, yarın acaba gelecek mi? Bugün, şu an ise hala hayatta olduğumuzun ispatı olan tek gerçek. Belki de değerlendirip keyif alabileceğimiz son şans...

(*) 20. yüzyıl deneysel edebiyatının ve "Absürt Tiyatro" olarak adlandırılan akımın en önde gelen yazarlarından olan Beckett'in yarattığı Godot isimli, o hep beklenilen fakat asla gelmeyecek olan karakterin bana "God" (Tanrı) ve "idiot" (aptal) kelimelerini hatırlattığını ifade etmeliyim; God yani Tanrının "God"u, idi-ot, yani aptalın "ot"u. Tanrıyı bekleyen aptal...

Godot'yu beklemek aptalca; çünkü var olduğumuz ilk andan beri O hep içimizde, hiç yok olmayacak, evrendeki canlı cansız, görünen görünmeyen her şeyde olduğu gibi...

(#) Carpe Diem, Latin edebiyatının ünlü Romalı ozanı Horatius'un (MÖ 65-8) Odes (Od'lar) adlı eserinin bir dizesinde geçen; gününü gün et, zamanın tadını çıkar, günü yakala, anı yaşa veya günü yaşa gibi anlamlardaki özdeyişdir.

Bu özdeyiş hedonist felsefenin bir savunucusu gibi gözükse de aslında gelecek hakkında endişelenmek yerine yaşanılan anın değerini vurgulamak için yapılan bir uyarıdır.

Romantizm akımının önde gelenlerinden İngiliz şair Byron’un (1788-1824) yapıtlarında sık sık geçen "günü yakala" (seize the day), deneyimdeki hazzı, yaşanmakta olan an'ın, zamanın önemini gözden kaçırmamayı salık verir. Özdeyişde, yarının (geleceğin) ne olacağı bilinmediği için, içinde bulunulan zamanın kıymetinin bilinmesi, günün anlamlı olarak yaşanması ve yarına (geleceğe) mümkün olduğunca az güvenilmesi gerektiği vurgusu var.

Bu sözün çok geçtiği Ölü Ozanlar Derneği filminde "Sadece bir tane hayatınız var ve şimdi yapmayacaksınız da ölünce mi yapacaksınız?" ifadesi ile anın değerinin bilinip ona göre hareket edilmesi gerektiği anlatılıyor. (Kaynak: Wikipedia)

Samuel Barclay Beckett
(1906-1989
)


©

Yorum Gönder

0 Yorumlar